Ağızda Gizlenen Bakteriler Kalp Krizine Yol Açabilir! Uzmanlardan Şaşırtıcı Uyarı

Yeni bir araştırma, Tampere Üniversitesi'nden bilim insanlarının ağız sağlığı ile kalp hastalığı arasındaki ilginç ilişkiyi ortaya çıkardığını göstermektedir. Bilim insanları, ciddi ateroskleroz ve ani kalp ölümleri yaşayan hastalardan alınan arter plağında, özellikle viridans streptokok adı verilen yaygın ağız bakterisinin DNA'sını buldu. Bu bakteriler, biofilm oluşturarak plaklar içinde hayatta kalıyor ve bağışıklık sisteminden gizleniyor.

Ağızda Gizlenen Bakteriler Kalp Krizine Yol Açabilir! Uzmanlardan Şaşırtıcı Uyarı

Kalp krizi risklerini düşündüğümüzde, genellikle akla gelen risk faktörleri kolesterol, yüksek tansiyon ve aile geçmişidir. Ancak yapılan yeni araştırmalar, ağızda yaşayan bakterilerin de beklenmedik bir rol oynayabileceğini öne sürüyor. Bilim insanları, ağız boşluğunda genellikle zararsız bir şekilde bulunan bakteraların, arter plağlarına sızıp, ölümcül kalp sorunlarına katkıda bulunabileceğini keşfettiler.

Arterlerdeki bulgular

Finlandiya'daki Tampere Üniversitesi'nden araştırmacılar tarafından yürütülen kapsamlı bir çalışma, 200'den fazla hastanın arter plaklarını inceledi. Bu örnekler, aniden ölen bireyler ile arterlerindeki tıkanıklıkları kaldırmak için operasyon geçiren kişilerden alındı. Şaşırtıcı bulgu: Bu plakların neredeyse yarısı, ağız bakterilerine ait DNA içeriyordu; özellikle, viridans streptococci adı verilen bir grup bakteri dikkat çekiciydi.

Bu bulgunun önemi nedir?

Bu bakterilerin varlığı rastlantısal değildi. Araştırma, ağız bakterileri ile aterosklerozun daha ciddi biçimlerinin ilişkilendirildiğini ortaya koydu. Ateroskleroz, arterlerin içinde yağlı plakların birikmesi durumu olarak tanımlanıyor. Daha da çarpıcı bir şekilde, bu bakterilerin koroner kalp hastalığı ve kalp krizine bağlı ölümlerle güçlü bir ilişki gösterdiği belirlendi. Bu durum, ağız bakterilerinin yalnızca gözlemci olmadığını, aynı zamanda plakların çatlamasında aktif bir rol oynayabileceğini düşündürüyor.

Bakterilerin gizlenme yöntemi

Bu bakterilerin özellikle tehlikeli olmasının bir nedeni, sürdürdükleri yaşam biçimidir. Biofilm adı verilen, kaygan bir zırh oluşturarak, arter plaklarının derinliklerinde gizlenmelerine olanak tanır. Vücudun bağışıklık sistemi, normalde saldırganları hedef alırken, burada onları tespit edemez. Sonuç olarak, bakteriler yıllarca sessizce bekleyebilir. Stres, enfeksiyon veya diğer faktörler tarafından uyarıldıklarında, plaklarda stabil olmayan duruma yol açan iltihaplanmayı tetikleyebilir ve bu da kalp krizine neden olabilir.

Bağışıklık yanıtına daha derin bir bakış

Araştırmacılar, biofilmden kopan bakterilerin arter duvarının yırtılan kısımlarına ulaştığında, bağışıklık sisteminin onları tanıdığını buldular. Bu tanıma, TLR2 sinyalizasyonu olarak bilinen bir mekanizma aracılığıyla iltihaplanma yollarını aktive etti. Bu bağışıklık tepkisi, enfeksiyonla mücadele etmeyi amaçlasa da, mevcut iltihaplı plak üzerinde daha fazla zarar verici etki yaratabilmektedir.

Kalp sağlığı için bu ne anlama geliyor?

Yapılan çalışma, ağız bakteralarının tek başına kalp krizine neden olduğunu iddia etmemekle birlikte, bunların gizli bir risk faktörü olabileceğini ortaya koymaktadır. Ağız sağlığı ile kardiyovasküler sağlık arasında beklenenden daha fazla bir bağlantı bulunmaktadır. Kötü diş hijyeni, tedavi edilmeyen diş eti enfeksiyonları veya sessiz bakteri kolonileri, yaşamı tehdit edebilecek kalp rahatsızlıklarının gelişiminde rol oynayabilir. Bu bakterilerin nasıl hareket ettiğini ve iltihabı tetiklediğini kesin bir biçimde belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Uyarı: Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve Amerikan Kalp Derneği'nin yayınladığı bulgulara dayanmaktadır. Profesyonel tıbbi tavsiye, tanı veya tedavi yerine geçmemektedir. Ağız sağlığı, kalp sağlığı veya ilgili durumlarla ilgili her türlü endişe için, nitelikli bir sağlık uzmanına danışılması şiddetle tavsiye edilir.